16 Aralık, 2010

Mısır- Kahire Müzesi

Mısır'da Şarm el-Şeyh'ten sonraki durağımız Kahireydi. Bu iki şehir arasında yolculuk ederken Süveyş Kanalı'nı geçmeniz gerekiyor. Tarih derslerinde anlatılanları hatırlayıp kanalı göreceğim için heyecanlanmıştım ama tek görebildiğim ve fotoğrafını çekebildiğim görüntü bu oldu:


Afrika'nın en büyük kenti olan Kahire'de ilk gittiğimiz yer bu anıttı.



Anıtın en güzel yanı ise bu askerler ve bekçilerdi =))



Sonraki durağımız ise Kahire müzesiydi.


İçeriye fotoğraf makinesi sokmak yasak olduğu ve telefonla ya da (kaçak olarak içeri sokmayı becerebilirseniz) makineyle gizli gizli fotoğraf çekerken yakalanırsanız el koymaya bayıldıklarını duyunca, mecburen (güvenemesek de) fotoğraf makinelerimizi kapıda bıraktık. Sadece bahçede fotoğraf çekebildik...










Müzenin dışı böyle, içeride ise sizi Tutankamon'un hazineleri, gözlerinizi yerinden fırlatacak kadar altın, onlarca inanılmaz mumya, 120.000'den fazla eser sizi bekliyor... Dünyanın en zengin müzelerinden olan Kahire Müzesi'ndeki eski Mısır hazineleri insanın gerçekten de başını döndürüyor!

Mısır'da Şarm el-Şeyh'in sualtını görmeden ölmeyin demiştim, kesinlikle görülmesi gereken bir diğer yer de Kahire müzesi. 

Not: Kahire müzesi hakkında iki şeyi söylemeyi unutmuşum, gitmeden önce mutlaka ama mutlaka araştırma yapın, rehberiniz size var olanın ancak milyonda birini anlatabilir. Hatta yanınızda araştırma notlarınız bulunursa daha da güzel olur. Bir de içeride 10 dolar ek ödeme yapılarak girilen mumyalar odasını atlamayın, orası için alınan biletle iki mumya bölümü birden gezebiliyorsunuz, gitmişken görmeden dönmek olmaz.

Bir sonraki yazıda da piramitler ve Sfenks var, sizi bir fotoğraf bombardımanı daha bekliyor =) Ama Mısır seyahatimizde fotoğrafların neredeyse tamamı yürürken ya da birileri "hadi hadi gidiyoruz" diye seslenirken çekildi... O yüzden kenardan görünen yabancı insanların, köşeden görünen çöp tenekelerinin, yamuk çekilmiş fotoğrafların kusuruna bakmazsınız umarım...

4 kişi üşenmeyip içini döktü:

Zeynep'in Evi dedi ki...

neye üzülüyorum bilyomusun merakla gittiğimiz şu yerlerde bile ekstra ücretli yerlerin olmasına..
burada topkapı sarayında örneğin girişte bir ücret ödeniyor..ama yetmiyor hareme gireceksen ayrıca ödüyorsun sinir oluyorum..sizin bu mumyalar odası da öyleymiş ya..

Aslı dedi ki...

Evet Zeynep ya, o parayı müzeye harcasalar içim yanmayacak... Dolmabahçenin ne halde olduğu meçhul, kırık porselenleri küflenen tabloları gördük ama daha neler var kim bilir... Bu Kahire müzesinde de duvarlar falan dökük döküktü, insan o kadar hazine sergiliyorsun hiç değilse şu duvarlarını boya diye düşünüyor... Gerçi Mısırlıların özellikle de Kahirenin fakirliğini bir görsen... Tembelliğin kitabı yazılacaksa Mısırlılar önden buyurmalı maalesef...

Marjo on makeup frenzy dedi ki...

Kahire müzesi hakkında dediklerine katılıyorum, muazzam bir yer. Gördüklerimi asla unutamayacağım, çok etkilendim ben oradan. Kahire'nin tek güzel yanıydı (piramitler dahil :P)

Aslı dedi ki...

Marjoo gelmişsin =) Geçmiş olsun, merak ettim nasıl geçtiğini... Hakikaten ne güzel şeyler vardı değil mi, adam pat diye ölünce bile ne kadar güzel bir mezar odası yapmışlar?! Piramitileri çok izlemişiz belgesellerde değil mi, karşımızda görünce normal geldi =)) İÇlerini doluyken görsek belki etkilenirdik ama artık çok geç, ya yağmalanmış ya da müzede...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?