07 Mart, 2011

Mendil Satmaktan Olimpiyatlara


Yaşadığım şehirde yaklaşık bir aydır “dezavantajlı” öğrencilere haftasonları ücretsiz kayak kursu veriliyor. Üniversiteden hocaların “Bu şehir kayak için bu kadar elverişliyken bu çocuklara neden fırsat veremiyoruz” düşüncesiyle oluşturdukları bir proje bu. Maddi ya da manevi problemler yaşayan öğrenciler her hafta yepyeni kayaklarını alıp yüzlerinde kocaman gülümsemelerle vızır vızır kayak yapıyor! Türkiye’nin Sarıkamış, Palandöken, Uludağ, Davraz, Kartepe gibi tanınmış olan ve aslında birçok ilimizde de halk tarafından bilinse de adını duyuramamış olan küçük pistlerimiz varken kış olimpiyatlarında adımızın duyulması maalesef çok uzak bir ihtimal…
Bugün o çocuklarla birlikte kayak yaptık. Fotoğraf ekleyemiyorum çünkü 32 dişimizi göstere göstere kaymaktan fotoğraf makinesini almak için arabaya kadar gidemedim bir türlü… Çocukların (“Ya düşersem” korkusununu henüz yenememiş olan 1 tanesi hariç) hepsi öyle mutlu ve kaymayı başarabildiği için öyle gururluydu ki!
Keşke çocuklara daha çok fırsat yaratabilsek… Sokaklarda ziyan olan o çocukları yetenekleri doğrultusunda yönlendirebilsek…

2 kişi üşenmeyip içini döktü:

Gizem. dedi ki...

keşke..keşke böyle projeler artsa artsa da sonradan bu çocuklar neden böyle başka yollara sapıyor demesek..

Aslı dedi ki...

Keşke Gizemcim, insan bir yandan birşey yapmamanın vicdan azabını da duyuyor...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?