Hediye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hediye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

09 Ocak, 2012

Canon EOS 600D





Fotografium Canon 600D profesyonel fotoğraf makinesi hediye ediyor! Yarışmaya katılarak Canon 600D Kit, Manfrotto 055XProb tripod ve Kata123Go-30 fotoğraf çantası kazanma şansı yakalayın! http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/ sayfasını ziyaret ederek yarışma hakkında diğer bilgilere ulaşabilirsiniz.



08 Ocak, 2012

Kutu Kutu Pense



Türkiye'de benzer bir uygulama yokken bir gün, yurtdışındaki "aylık olarak bir kutuda deneme ve seyahat boy ürünlerin gönderilmesi" uygulaması bizde de başladı. O günden beri de özellikle bloglarda "...box", "....kutu" yorumları aldı başını yürüdü! Hatta fazla yürüdü sanki ama neyse :D

Bu kutulardan beğenilere, kişisel tercihlere, cilt tipine uygun, kaliteli ürünler gönderenler, iletişime önem verenler hemen öne çıktı. Bunlara önem vermeden 20 yaşındaki üyeye kırışık azaltıcı krem gönderenler, saçı boyasız üyenin kutusunu boya koruyucu saç ürünleriyle, beyaz tenli üyenin kutusunu koyu renk ürünlerle dolduranlar, ama bence en çok da "vazgeçtik fiyatı artırıyoruz" diyenler hooop gözden düştüler...


Kutuların en çekici yanı sürpriz faktörü bence! Gönderim tarihine kadar içinden ne çıkacağını bilmemek, kargocu kutuyu uzatırken heyecanla kapağın açılacağı anı beklemek :)

İlk başlardaki "şu kutu da var, bu kutu da var, aa bak bu da yeni çıkmış" derken başım döndü ve biraz zaman geçmesini, uygulamaların oturmasını beklemeye karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım :) Bir de ilk anda pek düşünmesem de "Benim için bu uygulama uygun mu?" diye düşünmeye başladım.

Genel olarak fiyatlar 19 tl ve bazı kutulara baktığımda "Evet bu fiyata fazlasıyla değer" diyorum. Ama her ay 19 tl'ye küçük sürpriz ürünler mi isterim yoksa seçeceğim tek bir ürünü alıp doya doya kullanmak mı? Mağazalardaki stand görevlileri problem çıkartmayı bırakırsa benim tercihim kesinlikle 2. seçenek!

Gelelim geçen hafta elime ulaşan kutuya! Evet ben de burada bir kutu göstereceğim, hala kararsız-kutusuz olanlar varsa diye :))

Aşağıdaki fotoğraflar Luxybox'a ait. Genel olarak açıklamak gerekirse pembe, tatlı bir kutuda geliyor. İçinden daha kapağı açarken hoş bir koku almaya başlıyorsunuz ve pembe kağıda sarılmış, incilerle süslenmiş paket karşımıza çıkıyor. Bu kutu blog yazarlarına giden standart kutu olduğu için yaş-cilt v.b. özelliklere göre düzenlenmiş değil. Üye olanlar için bu özelliklere göre düzenleme yapılacaktır diye tahmin ediyorum. Üyelik adresi http://www.luxybox.com/ şeklinde. Gerisini fotoğraflar göstersin :)





 


 



 

15 Mart, 2011

Oje Kutum

Her ne kadar benzer renkleri almamaya, kurumaya yüz tutanları atıp kullanmadıklarımı arkadaşlarıma dağıtmaya çalışsam da 30 kadar ojem var. Oje de tam bir hastalık! Yeni çıkan renkler ve pahalı markaların ucuz alternatifleri daha da kolay aklımı çeliyor,  karşı koymaya çalışsam da bir anda oje çekmeceme katılıveriyor!

Sizi bilmem ama ben ojemi hep salonda eşimle tv izlerken sürüyorum. Yakın zamana kadar base coat, oje, genellikle bir şeffaf oje ve kurutucudan oluşan grup sürekli yatak odasından salona taşınıp duruyordu.

 


Markette Lipton'un hediye verdiği bu 6 gözlü kutuyu görünce "Acaba sık kullandığım renkleri bu kutuya yerleştirip salonda kamufle etsem nasıl olur?" diye düşündüm. Üstelik çekmeceye tabur tabur dizilmiş ojelerim de çekmecenin her açılıp kapanışında sağa sola savrulmaktan kurtulmuş olurdu...

Lipton poşet çaylar+ahşap kutu şeklindeki seti aldım, alırken de üzerindeki Lipton yazısını nasıl olsa dekupajla falan kaybederim diye kendimi kandırmayı unutmadım tabii :)

 


Sık kullandığım ojelerimi kutuya yerleştirip salona taşıdım, şimdi ojelerimi buradan çıkarıp sürüyorum, işim bitince kapağı kapatıp 60 sn boyunca (good to go sağolsun) ojemin kurumasını bekliyorum veee tırnaklarım hazır oluyor!

 


Ojelerini oraya buraya taşımaktan, ortalıkta dağınıklık oluşmasından bıkıp onları derli toplu saklamak için çözüm arayan varsa hala marketlerde satılan bu kutuyu tavsiye ederim ;)

 

01 Şubat, 2011

Kaf Dağının Ardındaki Pasajım


Evdeki metrelerce rengarenk keçeden uzun zamandır kendime ve sevdiklerimi ufak tefek hediyeler yapıyorum. Geçtiğimiz hafta artık bununla yetinmek istemediğimi fark ettim ve (maalesef hala alternatif bir oluşum olmadığı için) pasajımı tekrar açtım. Eski kullanıcı adım başkası tarafından alındığı için yeni pasajımın adı da "Kaf Dağının Ardından" oldu.

 




Pasajımda şimdilik 3 farklı broş var ama zamanla ürün sayısı artacak. Neler eklendiğini sayfanın sağ tarafındaki pasaj ürün kutucuğundan görebilirsiniz. Kargo ücreti de alıcı tarafından seçilen firmaya göre değişiyor.

Siz de pasajıma bir göz atmak isterseniz buraya buyrun =)

Kaf Dağının Ardındaki Pasajım


Evdeki metrelerce rengarenk keçeden uzun zamandır kendime ve sevdiklerimi ufak tefek hediyeler yapıyorum. Geçtiğimiz hafta artık bununla yetinmek istemediğimi fark ettim ve (maalesef hala alternatif bir oluşum olmadığı için) pasajımı tekrar açtım. Eski kullanıcı adım başkası tarafından alındığı için yeni pasajımın adı da "Kaf Dağının Ardından" oldu.

 




Pasajımda şimdilik 3 farklı broş var ama zamanla ürün sayısı artacak. Neler eklendiğini sayfanın sağ tarafındaki pasaj ürün kutucuğundan görebilirsiniz. Kargo ücreti de alıcı tarafından seçilen firmaya göre değişiyor.

Siz de pasajıma bir göz atmak isterseniz buraya buyrun =)

05 Ocak, 2011

The Nail Job Bağdat Caddesi'nde!

Geçen yıl kendimi rahatlatmak, şımartmak için ufak tefek mutluluk sebepleri aradığım zamanlardı... The Nail Job'ın resimleriyle karşılaşmıştım.


Şimdi orada olsam, ben ortamın keyfini çıkartırken biri ellerime bakım yapsa, ayaklarım aromalı sularda dinlenirken tek derdim hangi renk oje sürüleceğini seçmek olsa diye hayal etmiştim... Şimdi bile hayal ederken gevşiyorum, farkına varmadan gülümsemeye başlıyorum =)


İstanbul'a gittiğimde uğranacak yerler listemde The Nail Job da vardı ama maalesef kaldığımız yere uzak kalıyordu, kısa süreli tatillerimizde fırsat bulup gidememiştim. Özellikle manikürü kesme değil itme yöntemiyle yapmaları ve kalitesi düşünüldüğünde uygun fiyata yapılan bu manikürün kocaman bir içeriği olması (Tırnakların kısaltılması ve şekillendirilmesi,tırnak banyosu, tırnak etinin giderilemesi, tırnak banyosu, tırnak yüzeyinin parlatılası, Alessandro tırnak eti terapisi, Alessandro lotus içerikli tırnak bakımı, Alessandro nemlendirici el kremi, el masajı ve Alessandro yada Essie oje) aklımı çeliyordu! Fiyatların tamamını ve hangi hizmetlerin verildiğini görmek için işte menü =))


Neyse ki bu ulaşım sorunu da ortadan kalkmış oldu, Nail Job Bağdat Caddesi şubesini açmış, çok yakınımıza gelmiş =)


Benim için geriye bir tek İstanbul'a uçmak kaldı, eğer siz zaten İstanbuldaysanız kendinize arada bir böyle güzel bir hediye vermek hiç de fena olmaz ;) İşte yeni The Nail Job'ın tam yeri:

The Nail Job Bağdat Caddesi'nde!

Geçen yıl kendimi rahatlatmak, şımartmak için ufak tefek mutluluk sebepleri aradığım zamanlardı... The Nail Job'ın resimleriyle karşılaşmıştım.


Şimdi orada olsam, ben ortamın keyfini çıkartırken biri ellerime bakım yapsa, ayaklarım aromalı sularda dinlenirken tek derdim hangi renk oje sürüleceğini seçmek olsa diye hayal etmiştim... Şimdi bile hayal ederken gevşiyorum, farkına varmadan gülümsemeye başlıyorum =)


İstanbul'a gittiğimde uğranacak yerler listemde The Nail Job da vardı ama maalesef kaldığımız yere uzak kalıyordu, kısa süreli tatillerimizde fırsat bulup gidememiştim. Özellikle manikürü kesme değil itme yöntemiyle yapmaları ve kalitesi düşünüldüğünde uygun fiyata yapılan bu manikürün kocaman bir içeriği olması (Tırnakların kısaltılması ve şekillendirilmesi,tırnak banyosu, tırnak etinin giderilemesi, tırnak banyosu, tırnak yüzeyinin parlatılası, Alessandro tırnak eti terapisi, Alessandro lotus içerikli tırnak bakımı, Alessandro nemlendirici el kremi, el masajı ve Alessandro yada Essie oje) aklımı çeliyordu! Fiyatların tamamını ve hangi hizmetlerin verildiğini görmek için işte menü =))


Neyse ki bu ulaşım sorunu da ortadan kalkmış oldu, Nail Job Bağdat Caddesi şubesini açmış, çok yakınımıza gelmiş =)


Benim için geriye bir tek İstanbul'a uçmak kaldı, eğer siz zaten İstanbuldaysanız kendinize arada bir böyle güzel bir hediye vermek hiç de fena olmaz ;) İşte yeni The Nail Job'ın tam yeri:

25 Aralık, 2010

Bir Yeniyıl Hediyesi de Dünyaya!

Yılbaşı aynı zamanda kardeşimin de doğum günü, üstelik kolaylık olsun diye nüfus cüzdanına 1 ocak yazdırılanlardan değil gerçek 1 ocak doğumlulardan. Çok geç kaldığımı biliyorum ama hala hediyesini alamadım... Gecikmemin nedeni ne alacağıma bir türlü karar verememekti ama Greenpeace'den gelen e-posta ile bu sorun çözülmüş oldu. O e-postada diyordu ki:

"Gelin yeni yıla girerken bu kez yepyeni iki şey yapın:

1. Listenizin en başına dünyamızı ekleyin.
2. Greenpeace ürünlerinden istediğiniz birini seçin ve gerisini bize bırakın.

Bu yıl Greenpeace'in online mağazasından seçtiğiniz her hediyeyle gezegenimizi korumamıza yardım edecek ve listenizin en başına yazdığınız dünyaya da bir hediye vermiş olacaksınız. Hediyeniz bambaşka bir fark yaratacak!

2011 daha yeşil, temiz ve güvenli bir sene olsun
Greenpeace Akdeniz"

Ben şu modelleri beğendim, bu akşam eşimle bir tanesini seçip sipariş vereceğiz:


























Sitede daha bir çok seçenek var, göz atmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli =)

Ürünler hakkında bir de şu bilgi yer alıyor sitede:


"Ürünlerimizin tasarım ve fotoğraf baskı işlemleri, su bazlı mürekkep ve ağır metal içermeyen malzemeler kullanılarak yapılıyor! tüm tişört, çanta, sweatshirt ve kapşonlular, serigrafi yerine, çevre dostu doğrudan tshirt baskı tekniği kullanılarak üretiliyor!"

Bir Yeniyıl Hediyesi de Dünyaya!

Yılbaşı aynı zamanda kardeşimin de doğum günü, üstelik kolaylık olsun diye nüfus cüzdanına 1 ocak yazdırılanlardan değil gerçek 1 ocak doğumlulardan. Çok geç kaldığımı biliyorum ama hala hediyesini alamadım... Gecikmemin nedeni ne alacağıma bir türlü karar verememekti ama Greenpeace'den gelen e-posta ile bu sorun çözülmüş oldu. O e-postada diyordu ki:

"Gelin yeni yıla girerken bu kez yepyeni iki şey yapın:

1. Listenizin en başına dünyamızı ekleyin.
2. Greenpeace ürünlerinden istediğiniz birini seçin ve gerisini bize bırakın.

Bu yıl Greenpeace'in online mağazasından seçtiğiniz her hediyeyle gezegenimizi korumamıza yardım edecek ve listenizin en başına yazdığınız dünyaya da bir hediye vermiş olacaksınız. Hediyeniz bambaşka bir fark yaratacak!

2011 daha yeşil, temiz ve güvenli bir sene olsun
Greenpeace Akdeniz"

Ben şu modelleri beğendim, bu akşam eşimle bir tanesini seçip sipariş vereceğiz:


























Sitede daha bir çok seçenek var, göz atmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli =)

Ürünler hakkında bir de şu bilgi yer alıyor sitede:


"Ürünlerimizin tasarım ve fotoğraf baskı işlemleri, su bazlı mürekkep ve ağır metal içermeyen malzemeler kullanılarak yapılıyor! tüm tişört, çanta, sweatshirt ve kapşonlular, serigrafi yerine, çevre dostu doğrudan tshirt baskı tekniği kullanılarak üretiliyor!"

24 Aralık, 2010

Fiyonklu Eldivenler


Bu deri eldivenler Ankara'ya  son gidişimde Park Bravo'da karşıma çıktı. Gri renkte olduğu için dikkatimi çekmişti, fiyonklarını görünce elimde denedim. Elimdeki duruşunu da beğenince etiketine baktım ve önce etiketi yanlış basmışlar diye düşündüm, çünkü 5TL yazıyordu. Kasaya sorduğumda "Hayır, gerçekten de 5TL" cevabını aldım. Üstelik içindeki etikette %100 deri yazıyordu ve yumuşacıktı!! Aldım gitti tabii ki =))

Sabahları arabanın derecesi -3.5, -4, -5 diye giderek daha da düşük sayıları gösterdiğinden "Uff iyi ki almışım bu eldivenleri! Brrrr!" demeyi alışkanlık haline getirdim bile!! Eğer hala bulabilirseniz, yılbaşı için de güzel bir hediye seçeneği olabilir bence ;)

Fiyonklu Eldivenler


Bu deri eldivenler Ankara'ya  son gidişimde Park Bravo'da karşıma çıktı. Gri renkte olduğu için dikkatimi çekmişti, fiyonklarını görünce elimde denedim. Elimdeki duruşunu da beğenince etiketine baktım ve önce etiketi yanlış basmışlar diye düşündüm, çünkü 5TL yazıyordu. Kasaya sorduğumda "Hayır, gerçekten de 5TL" cevabını aldım. Üstelik içindeki etikette %100 deri yazıyordu ve yumuşacıktı!! Aldım gitti tabii ki =))

Sabahları arabanın derecesi -3.5, -4, -5 diye giderek daha da düşük sayıları gösterdiğinden "Uff iyi ki almışım bu eldivenleri! Brrrr!" demeyi alışkanlık haline getirdim bile!! Eğer hala bulabilirseniz, yılbaşı için de güzel bir hediye seçeneği olabilir bence ;)

19 Aralık, 2010

Kendime Yeni Yıl Hediyesi



Yılbaşı için hazırlıklar bizim evde de başladı! Bu yıl maalesef bu uzak şehirde, evimizde, iki kişilik küçücük bir çekirdek aile olarak gireceğiz 2011'e.

Okulda sürekli beyaz önlük giyiyorum, yılbaşı şerefine konuya uygun bir broş yapayım kendime ve beyaz önlüğümü renklendireyim istedim. Dünyanın "poinsettia" bizimse Atatürk Çiçeği" değimiz yılbaşı çiçeğinin broşunu yapmaya karar verdim.

Broşum hazır, yarın beyaz önlüğümün yakasına takılmayı bekliyor =) Kendime ilk yeni iyıl hediyesini vermiş oldum böylece. Siz de başkalarına hediye aramaktan kendinize hediye vermeyi unutanlardan olmayın ;)

Kendime Yeni Yıl Hediyesi


Yılbaşı için hazırlıklar bizim evde de başladı! Bu yıl maalesef bu uzak şehirde, evimizde, iki kişilik küçücük bir çekirdek aile olarak gireceğiz 2011'e.



Okulda sürekli beyaz önlük giyiyorum, yılbaşı şerefine konuya uygun bir broş yapayım kendime ve beyaz önlüğümü renklendireyim istedim. Dünyanın "poinsettia" bizimse Atatürk Çiçeği" değimiz yılbaşı çiçeğinin broşunu yapmaya karar verdim.


Broşum hazır, yarın beyaz önlüğümün yakasına takılmayı bekliyor =) Kendime ilk yeni iyıl hediyesini vermiş oldum böylece. Siz de başkalarına hediye aramaktan kendinize hediye vermeyi unutanlardan olmayın ;)

12 Ekim, 2010

Essie: Adams Family-Mortica's Nails





Bir gün maillerimi kontrol ederken bir baktım: Selvi, Zuzu'nun bloguna bir göz at, senin için bir sürpriz var orada diyor! Meğer Zuzu'nun çantasının içindekilerden biri de Essie'nin The Adams Family müzikali için sadece 5000 tane olarak ürettiği, 200 tanesi Türkiye'de satışa sunulan Mortica's Nails setiymiş ve beni bekliyormuş!!! 



Buraya tıklayarak müziğimizi açalım ve bakalım neler varmış Mortica'nın tırnaklarında: gece mavisi Midnight Tango, kemik beyazı Bone Chilling White ve koyu kan kırmızısı Blood Curdling Red. Gerçekten de tam onun renkleri =)





Dün siyah bluz, siyah kot ve krem rengi trençkotumu giymiştim. Bu kıyafetle koyu kan kırmızısı iyi gider deyip Blood Curdling Red'i sürdüm. Tek kat sürümde tam kan rengi verdi:



Aslında tek kat rengi çok hoşuma gitti ama merak edip ikinci katı da sürdüm. Renk biraz pıhtılaşmaya başlamış bir kan rengine dönüştü =)) 


Kan kırmızısı merakımı giderdim, sıra gece mavisinde. Onu da önümüzdeki günlerde sürüp paylaşacağım. 

Essie ojelerde en çok dikkatimi çeken sürerken çizgi çizgi olmayan kolay sürümü, hızlı kuruması ve ikinci katı sürünce hamurlaşma yapmaması oldu. Yine de rengi sürdükten sonra şeffaf bir oje ile üzerinden geçmek lazım çünkü diğer markalar kadar hızlı olmasa da uçlardan hafif soyulmalar olabiliyor.

Bu seti ya da Essie'nin diğer renklerini görmek isterseniz tık tık.

Oje canavarı Zuzu'ya ve uzun süredir kendini özleten Selvi'ye açık renkli yazlık ojelerimi sildirip tırnaklarıma özlediğim kış renklerini getirdikleri için teşekkürler =)


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?