Daha önceki bir yazımda okulda bir öğrencimizin saklambaç oynarken birden bayıldığını ve geçmişte geçirdiği bir hastalık görünmediği için dilini yutmasını engellemek için tutup ambulansı aradığımı anlatmıştım. O çocuk maalesef götürüldüğü hastaneden tekrar nöbet geçirmiş ve epilepsi hastası olduğu ortaya çıkmıştı... Bizim gördüğümüz ise ilk büyük nöbetiymiş...
Bugün ingilizce dersi sırasında o çocuk tekrar kriz geçirdi. Bu defa dersimize çalışmış olduğumuz için yine yan çevirdik ama kimse kas hareketlerini durdurmaya çalışmadı, su içirmeyi teklif etmedi ya da kolonya sürmedi... Krizi akışına bıraktık ve sadece düşmemesi- bir yere çarpmaması için önlem aldık. Ambulansı arama görevi yine bende kaldı.
Sokakta hırsızlık yapmak için bu numarayı kullananların sayısı da oldukça fazla olduğu için herhalde herkes gerçek ya da sahte olsa da krizin belirtilerini biliyordur. Ama bir anda sapasağlam olan çocuğunuzun, öğrencinizin ya da başka bir yakınınızın başına gelebilecek bu krizler yaşanırken ne yapılmasını bilmek gerçekten önemli... Çünkü herşey bir anlık, küçük bir hata kötü sonuçlar getirebiliyor...
GATA dan nörolog Prof. Dr. Zeki GÖKÇİL'e göre yapılması ve yapılmaması gerekenler şöyle:
YAPILMASI GEREKENLER
*Sakin olun, hastanın baş ve vücudunu yana çevirin.
*Nöbet sırasında yaralanmasını önleyin (Başını yere vurmasını, yataktan düşmesini önleyin. Çevresindeki kesici ve yaralayıcı cisimleri uzaklaştırın).
*Yakasını ve varsa sıkı giysilerini gevşetin.
*Eğer bilinçsiz hareketler yapıyorsa, sert olmayan hareketlerle engelleyin.
*Nöbet anında neler yaptığını iyice gözleyin ve bunları doktorunuza anlatın.
*Nöbetinin bitmesini bekleyin ve hasta kendine gelene kadar yanından ayrılmayın.
*Mümkünse doktoruna bilgi verin.
YAPILMAMASI GEREKENLER
*Panik yapmayın.
*Hastayı telaşlandırmayın.
*Zor kullanarak engel olmayın, yatıştırıcı davranışlar içinde olun.
*Yapay solunum ve kalp masajı uygulamayın.
*Ağzını açmak için uğraşmayın, nöbet sırasında ilaç vermeye çalışmayın, kendi kendinize nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapmayın! Soğan, sarımsak, kolonya vb. şeyler koklatmayın!
*Uyarıcı olduğu düşünülerek yapılan soğuk su dökme, tokat atma, ağrı verme gibi hareketler yapmayın.
4 kişi üşenmeyip içini döktü:
Nasıl üzüldüm bir bilsen... Zor bir hastalık. Çocuk için de ailesi için de zor olmalı. Sen de gayet güzel yönetmişsin krizi, bravo! Soğukkanlı olabilmek çok önemli. Evlerden ırak diyeyim ama başa gelince de ne yapılması gerektiğini bilmek gerek. :S
Annesi veli toplantısına geliyorum diye oğlu ambulans beklerken gelmişti ilk krizinde, kadının yüreğine iniyordu... Aile için zor tabii, ya bir yerlerde düşüp kalırsa diye merak ediyorlardır... Ben sadece ambulansı aradım, dersteki öğretmen korkmuş ama hemen yan yatırmış, çocuklar düşmesin diye önlem almışlar... Gerçekten öğrenmek lazım...
Aslı bende sokakta aniden düşüp epilepsi krizi geçiren birini görmüştüm. Gerçekten çok kötü bir rahatsızlık Allah kimseye vermesin. Geleneksel bilgilerimden ötürü balkondan etrafında toplananlara soğan atıp koklatmalarını da sağlamıştım.ve ayağa kalkmıştı. hatta yanında olsaydım ağzına kalem sokup, dilini falan ısırmasını da engellerdim.ama bunu yapmamak gerek demiş prof. ımm galiba geleneksel bilgilerimi komple unutmalyım.
Birçok yerde birden kolonya, soğan gibi şeyler koklatmamak gerektiğini okudum, nedenini tam olarak ben de bilmiyorum tabii ama genel olarak bunu bir elektrik boşalması gibi tanımlıyorlar ve sanırım krizi durdurmaya çalışmak da bunu engelleyip zarar veriyor... Eşime de sordum, diliyle oynamayı bırakın, hemen yan yatırmanız zaten dilinin boğazı tıkamasını engeller dedi... Öğreniyoruz işte yavaş yavaş:)
Yorum Gönder