31 Aralık, 2012

Benden


Bazı yılları yaşamak da bitirip bir kenara koymak da kolay değil. 2012 benim için o yıllardan biri. Hem hayatımın en kötü günlerini hem de en güzel günlerinin bir bölümünü kapsadı. Son bölümü güzel geçtiği için, yaşamak zorunda kaldığım üzüntüler sayesinde hayatıma daha büyük bir mutluluk ve huzur katıldığı için bu yılı iyi hatırlamaya çalışacağım.

Bu yıl en çok 'Dur bakalım, her şeyde bir hayır var' dedim, öncesindeki acı çekme kısmı zor geçse de sonunda hep öyle de çıktı. Bakalım 2013 en çok ne dedirtecek bana...

Vee bu yılın resimli bir özeti

Gezdim:



Giydim:


İçtim:

 Okudum:


Sevdim:


Sürdüm:
 En çok bu kategoriye çalışmışım :) Yedim:


Ve üzüldüm:


2013,hepimiz için 2012'den daha güzel olsun.




17 Aralık, 2012

Düğün Gecesi

Yıllardır gitmek istediğimiz ama hep sözde kalan Düğün gecesi'ne, Şeb-i Arus' a, önceki hafta katıldık.



Özetlemek gerekirse sabah hızlı trenle gittiğimiz Konya' da bütün gün merakla gezdik, akşam Şeb-i Arus'ta ise büyülendik...Sıradan bir salon, sıradan hayatları olan insanlar bir araya gelip birden bambaşka, çok etkileyici birşeye dönüşüveriyor... Mevlana'nın naifliğinin çok çok uzağında kalsa bile yine de onun hisleri ve felsefesinden izler yaşıdığı için insanı çok etkiliyor.



Eşim konuya aşina olsa da ben Şeb-i Arus neyi anlatır, hangi hareketin anlamı nedir, felsefesinin genel hatları ve yaşamı hakkındaki genel bilgileri okuyup, notlarımı alıp gittim. Sizlere de tavsiyem yüzeysel de olsa mutlaka bilgi sahibi olarak gitmeniz yoksa her şey gözünüze anlamsız veya tuhaf görünebilir.


Mevlana hakkında ne söylesem sığ kalacaktır ki hakkında okuduğum kitaplar da beni hiç tatmin etmiyor. Fark ettim ki Mevlana, Tebrizli Şems ve Mesnevi beni ne kadar kendine çekiyorsa bu konuda yazılmış kitaplar da beni o kadar itiyor. Yapmacıklık ve satış kaygısını izlemekten aralara serpiştirilmiş güzel şeyleri göremiyorum. Bu yüzden direkt Mesnevi' yi okuyup zamanımı boşa harcamamaya karar verdim.



Evdeki tek ciltlik kocaman Mesnevi'yi bir yere taşımak zulüm olduğundan bir türlü başlayamıyorudum. Mevlana Türbesi'ni gezerken Mesnevi'nin 3-4 ciltilk küçük boyutlu basımlarını gördüğümde içimden "Bunlardan mutlaka almalıyım"  dedim ve daha dakikalar geçmişti ki kısa bizi kısa süreliğine görmeye gelen uzaktan bir tanıdığımız bana bir paket uzattı. İçinden CD'ler, hatıra dosyaları ve gözüme takılan o setlerden çıktı! Eğer okumayı düşünüyorsanız size de tavsiyem bu 3-4 ciltlik verisyonları tercih etmeniz yönünde.

24 Kasım, 2012

Kutlu Olsun

Hepimizin öğretmenler günü kutlu olsun! Yetiştirdiğimiz her bir öğrenci küçük birer mutluluk olsun, geleceğimizi güzelleştirsin.

06 Kasım, 2012

Kar Kokusu


Kar Kokusu' nda güzel bir kapak, güzel bir isim, sevilen bir yazar bir arada. Sıcacık kahvemi alıp okumalık bir hali var. Üstelik kitap Rusya'da geçiyor; Kristin Hannah' nın pek meşhur olmayan Kış Bahçesi kitabını okuduğumdan beri hayalimdeki Rusya daha da masalsı, daha da farklı.

Yazının devamı kütüphanemde, buradan buyrun :)

23 Ekim, 2012

English Home Güzellikleri

English Home web sitesinde amaçsızca(!) dolaşırken, beğendiğim birkaç ürünü indirimde görünce, evime bir bayram hediyesi alayım dedim. Her şey evim için yani :)


Bu iki panonun fiyatı düşmüş. Eskiden koltuklarımız yeşildi, bu panoları uymadığı için defalarca bakıp bakıp rafa bırakmıştım. Geçen hafta gelen krem rengi koltuklarımızla çok yakışacaklar diye düşünüyorum!


Jardin sürahi 26.90'dan 13.45'e düşmüş, bu sürahi de salonumuz için geliyor. Yalnız üzerindeki desen kağıt kaplama gibi, eğer ki boyama zannederek alırsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz...



Üçlü cupcake desenli şirin kutular 64.90'dan 32.95'e düşmüştü.

Çerçeveler, kırlentler, battaniyeler arasında da indirime giren güzel şeyler vardı, eğer benim gibi English Home mağazası olmayan bir ildeyseniz ya da mağazaya gitmeye zamanınız yoksa bir bakın derim ;)



09 Ekim, 2012

Extrait Dora

Hafta sonu Trabzon'daydık. Karadenizin bulutlu havası artık yaza ve güneşe veda ettiğimizi iyice yüzümüze vurdu... Pembeleşen yanaklarla birlikte saçlarımın renginin açılma ihtimalinin de sona erdiğini kabullendim.

Tam "Gitti güzelim yaz, bu yaz da papatya suları işe yaramadı, güneşle de ancak bu kadar açıldı saçımın rengi" derken Watsons'da daha önce de gördüğüm Extrait Dora'yı fark ettim. Sun In gibi bir ürün, papatya özlü saç açıcı olarak geçiyor. Alsam mı denesem mi derken içindeki hidrojen peroksit yüzünden almadan çıktım mağazadan. Sonradan internetten kullanıcı yorumlarını okuyunca da iyice aklıma düştü, başladım "keşke alsaydım" demeye :))


Uzungöl dönüşü dayanamadım, uğrayıp aldık. Dün gece ilk denememi yaptım, öncesindeki "Ya saçlarım turuncu olursa" korkum boşa çıktı. Zaten açık kumral olan saçlarım hala gayet açık kumral... Saç rengimde hiçbir değişiklik olmadı sadece elimde bir bölge bembeyaz olup mnik minik beyaz kabarcıklar çıkartıp ödümü patlattı, elime bunu yapar saçıma ne yapar diye korktum! Şimdilik saçlarım yerli yerinde ve uygulamadan önceki gibi görünüyor.

Beklediğim saç rengi değişimi ilk kullanımda olmadı, 3-4 kullanım sonrasında ancak değişecekse de elimi yakan bir şeyi sık sık saçıma sürmekten kaçınmalı mıyım emin olamadım bir türlü, ne dersiniz?


24 Eylül, 2012

Pazar

Dün günlerden pazardı; dinlenmenin, başlayacak haftanın enerjisini toplamanın günü. Peki biz ne yaptık?


1 saat boyunca bu havuzda yüzdük, kahvaltımızı hakettik! Küçücük şehrimizde tam olimpik bir havuz bulunması öyle büyük bir şans ki...



Kahvaltıyı eritmemiz lazımdı, biz de dağcılık kulübünün hocasını da yanımıza alıp dağın üzerinde çıkıntı şeklinde bir kaya var ya, 2,5 saatte oraya tırmandık! Defalarca "Burada ayağım kaysa aşağıdan parçalarımı bulabilirler mi acaba" diye düşünsem de aşağıya değil yukarıya bakmaya çalışarak zirvedeki kayaya çıktım. Benim gibi yükseklik korkusu had safhada olanlara göre değil bu işler ama ne yapalım...


Yorgunluktan sürünerek dağdan indik, tozumuzdan arınıp tekrar motora atladık ve şehre 30km mesafedeki şelaleye gittik.


Şelalenin yanındaki restaurant öyle güzel tavuk ve balık yapıyor ki, 3 haftadır her haftasonu oradayız; yağışlar ve dondurucu soğuklar başlamadan mümkün olduğunca keyfini çıkartmaya çalışıyoruz. Dağda dibine vuran enerjimizi yerine doldurup üzerine bir de tatlı yemiştik ki bir baktım 21.30'da uyuyakalmışım :)

Umarım sizin pazarınız da mutlu, huzurlu ve enerjik geçmiştir!

21 Eylül, 2012

Tekrar Merhaba

Blog yazmaya ne kadar heyecanlı ve istekli başladığımı hatırlıyorum... Zaten ilk 2 yıl içerisinde, neredeyse hiç aksatmadan, gün aşırı yazı girmişim; hayatıma giren birçok şeyi burada paylaşmışım. Maalesef bu paylaşımlar ben gerçek hayatımda sorunlar yaşadıkça, o sorunlarla başedemeyip kendi hayatımdan uzaklaştıkça, üzüntümü saklayarak yazamayacağımı fark ettikçe azalmış.

2012 yazı hayatımın en kötü ve en güzel zamanlarını barındırıyor, düşününce çok tuhaf ama böyle. Hem mutsuzluktan öleceğimi sandığım günler oldu, hem de bir insan bu kadar mutlu olabilir mi diye düşündüğüm anlar.

Bu yıl mayıs ayında ayrıldığımız evimize, eylülde sanki bambaşka iki insan olarak döndük. Hayatımızın 1012 yazından sonraki bölümü nasıl şekillenir bilemiyorum tabii ki ama dilerim güzel günler bizi bekliyordur :)

Tekrar merhaba :)



22 Mart, 2012

Garnier B.B. Krem



B.B. kremler son bir kaç yıldır sık sık duyduğum, uzakdoğudan alıp kullanmaya cesaret edemediğim, yine de merakla izlediğim ürünlerdi. (o ne ki derseniz yazının sonlarında aradığınız cevabı bulacaksınız :) ) Watsons'takini denesem mi denemesem mi derken Garnier' in B.B. krem ürettiğini duydum ve başladım Türkiye'ye gelmesini beklemeye...


Veee Garnier' in ürettiği B.B. krem nihayet Migros' larda satılmaya başladı, görünce hemen sepete attım :) 2 rengi vardı, ben Casper gibi olduğum için "02-light" rengini tercih ettim. Eve gelince hemen sürdüm, şu anda ten rengimle uyumlu görünüyor. Yine de rengi güneş ışığında görmeden, sivilcelere etkisi için de bir süre kullanmadan bir şey söylemek doğru olmayacak, şimdilik sadece denemek isteyenlere gelişini ve adresini haber vermiş olayım; yorumlar önümüzdeki günlere kalsın ;)

 

Ürün 50ml, fiyatı ise Migros'ta 16.90. Garnier Türkiye sayfasında henüz ürün görünmüyor, B.B. krem nedir, Garnier neler vaadediyor diye merak edenlere dil sorunuyla uğraşmamanız için bu kremlerin genel özelliğini ve kutu üzerinde yazılanları da ekleyeyim:

 

BB Cream ne ki?

Blemish Balm'ın kısaltması ve daha ziyade uzakdoğuda çılgınlar gibi kullanılıyor. Hani o porselen bebek gibi ciltleri var ya, çoğunun altında bu kremler yatıyor :) 1967'de Almanya'da dermatologlarca lazer tedavisi sonrasında koruması ve kapatıcı olması amacıyla kullanılmaya başlanmış. Bazı markalardakiler cildin rengini açtığını, bazıları kırışıklıkları engellediğini, bazıları akneyi engellediğini iddia ediyor; markalar da özellikleri de çeşit çeşit... Genel anlamda sivilce yapmayan, cildi boğmayan, fondötenden daha hafif kapatıcı nemlendiriciler denebilir.



Garnier B.B. neler vaadediyor?

Mucizevi Cilt Ksursuzlaştırıcı B.B. Krem:

*24 saat nemlendirir

* Cilt rengini eşitler

*Pürüz ve çizgileri gizler

*Sağlıklı bir ışıltı verir

*SPF 15 ile UV ışınlarından korur

*Komedojenik değildir

 

-Benim için uygun mu?

Evet, eğer etkili ve sonuçlarını anında görebileceğiniz bir cilt bakımı (nemlendirme, UV koruma,yorgunluk izlerini yok etme, donukluk, kızarıklıklar, çizgiler, kusurlar ve lekeler) arıyorsanız uygundur.

 

Farkı nedir?

Tüm rutin güzellik adımlarını tek bir üründe birleştirirken makyajın yumuşak dokunuşunu da "Mükemmel cilt etkisi" yaratmak için kullanır. Tek uygulamada nemlendirir, cilt tonunuzu eşitler ve cildinize parlaklık verir.

 

 

15 Şubat, 2012

MAC - Jade's Fortune


Jade's Fortune MAC Semi-Precious koleksiyonundan mineralize bir göz farı. İlk baktığımda dikkatimi çekmedi bile, denemeseydim de muhtemelen almazdım. Ama deneyince "aaa eveeet" dedirtti :)



Canlı sarı, fıstık yeşili, krem, metalik gri-maviden oluşuyor gibi görünüyor ama sürdüğünüzde o kadar rengin nereye gittiğini anlayamıyorsunuz :D



Resimde en başta kuru ve bazsız, yanında Rival de Loop far bazı üzerine ve sonda da MAC Take Root üzerine uygulanmış rengini görebilirsiniz. Koyu bir renk olduğundan bazın ten rengi ya da kahverengi olması bir fark yaratmadı. İçindeki metalik mavi, yeşil, mor, pembe ışıltılar ve esas olan gri renk birleşince çok hoş. Bu far koyu renk gözlere sahip birinde nasıl durur bilemiyorum ama ben fazlasıyla beyaz tenliyim ve yeşil gözde bu rengin duruşuna bayılıyorum! Aynı şekilde mavi ve ela gözlerde de güzel duracağını, göz rengini iyice ortaya çıkartacağını düşünüyorum.





İyi de biz bunu nereden bulacağız derseniz ben yılbaşı haftasında ELCA'dan almıştım, bol bol da vardı, ama kalmış mıdır bilmiyorum. Diğer seçenek de yurtdışından gelecek birini bulup internetten ona gönderim yapmak olabilir...

13 Şubat, 2012

Project Pan-Güncelleme-2

Geçen yılın son aylarında başladığım project pan satın alma kısıtlamasını dele dele de olsa devam ediyor. Önce tamamen  bitenler:


 

Rexona bittikçe yeniden alacağım bir deodorant,

Liberté ise ilk denemede çok ağır olduğunu düşünsem de dakikalar geçtikçe daha güzel kokan, kalıcı ve bence güzel bir kış parfümü. İndirimlerde karşılaşırsak (ve evde ona yer varsa!) tekrar alınabilir,


En hızlı bitirdiğim ürünler makyaj pamukları herhalde... İki marka da ne çok güzel ne de çok kötü; zaten ben de bu konuda pek seçici sayılmam...


FlorMar asansörlü göz kalemi, sıradan bir yeşil rengi vardı ve asansör mekanzması yüzünden azıcık fazla açsam hemen ucu kopup gidiyordu... FlorMar göz kalemlerini sevsem de bundan sonra asansörlü seriden bir ürün alacağımı sanmıyorum; tercihimi ultra serisinden yaparım herhalde.

Maybelline Volum Express Lift-Up, Maybelline rimellerini genel olarak seviyorum ama bu rimel uzatma, kıvırma ve dolgunlaştırma konusunda markanın diğer rimellerinden geride. Bir de bendeki üründen mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama kuruma ve topaklanma aşamasına fazla hızlı geçti, tekrar alacağımı sanmıyorum.


Vichy Normaderm' i ilk kullanmaya başladığımda (belki de havalar sıcak olduğundan) pek hoşuma gitmemişti ve bir kenara atmıştım. Geçtiğimiz aylarda tekrar kullanmaya başladığımda o kadar da kötü gelmedi; elime ilk sıktığımda beklediğimden yoğun bir yapısı oluyor ama yüzde yağlı ya da rahatsız edici bir his bırakmıyor. Ne çok hafif ne de çok ağır bir krem, ortalama bir nemlendirici bence. Evdeki tüm kremlerim biterse belki bir gün tekrar karşılaşırız.



The Body Shop Vitamin E Göz Kremi, bu krem maalesef tam bitemeden çöpe gitti çünkü aniden fena ve ağır bir şekilde kokmaya başladı. ' al 1 öde kampanyasından almıştım şimdi ikincisini kullanıyorum. Normalde hafif bir göz kremi, kırışıklık varsa giderecek tarzda olmasa da önlem ve kuruluğu gidermek için alınabilir.

The Body Shop Tea Tree serisinden koccaman yüz yıkama jelim de bitti ama henüz fotoğraflayamadım.

Maybelline Affinitone pudram, Max Factor Creme Puff, Nivea Nemlendiricim de bitmek üzere; azimle devam :D

13 Ocak, 2012

Kaçırılmayacak Fırsat

Bioderma H2O malum neredeyse tüm bloggerların fikir birliğinde olduğu tek ürün. Çoğumuzda var, hepimiz de çok memnunuz :)

Bu ürünü sevemizin bir nedeni de neredeyse damcanayla aldığımız 500ml'lik ürünün 1 alana 1 bedava indirimiyle harika bir fiyata bizim olması. 2 tane 500ml'lik ürünü 49tl'ye alıyoruz ve o ürün hem ciltte hem de gözlerimizde harika bir iş çıkartıyor.

Bu ürün zaten çok iyi fiyatlı dedim ya, bir de "Bioderma Sensibio Antiperspirant Roll On Alana + Bioderma Sensibio H2O 500 ml hediye" şeklinde 24.90'a aldığınızda 50tl'ye:


 2 tane alkolsüz ve Hipoalerjenik  Antiperspirant Roll-Onunuz ve




2 tane 500ml'lik Sensibio H2O'nuz oluyor. Tek sorun bu 2li setin hemen tükeniyor olması. Ama eğer onlineecznem.com gibi internet sitelerini takibe alırsanız mutlaka birinden bu avantajlı seti kapabilirsiniz ;)

Eğer intenetten alışveriş konusunda güvensizlik yaşıyorsanız bu sitelerde size PayPal ile ödeme imkanı da sunuluyor.

10 Ocak, 2012

Garnet Attraction



Geçtiğimiz ay Oriflame Wonder Colour serisindeki rujlar yaklaşık 5 liraya düşmüştü, ben de gözüme kestirdiğim bu güzel pembeyi aldım. Adı Garnet Attraction.


Rengi fotoğraflarda daha koyu ve cansız çıkmış, bilgisayarda görene kadar fark etmemiştim :( Ama rengi koyu bir şeker pembesi. Yağlı bir his bırakmadan nemlendirdiği ve rengine bayıldığım için son günlerde sık sık bu ruju kullanıyorum. Kokusuz ve simsiz olması benim için artı özellikleri. Eğer neona kaçmayan ama canlı duran bir pembe ruj arıyorsanız tavsiye ederim :)

09 Ocak, 2012

Canon EOS 600D





Fotografium Canon 600D profesyonel fotoğraf makinesi hediye ediyor! Yarışmaya katılarak Canon 600D Kit, Manfrotto 055XProb tripod ve Kata123Go-30 fotoğraf çantası kazanma şansı yakalayın! http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/ sayfasını ziyaret ederek yarışma hakkında diğer bilgilere ulaşabilirsiniz.



08 Ocak, 2012

Kutu Kutu Pense



Türkiye'de benzer bir uygulama yokken bir gün, yurtdışındaki "aylık olarak bir kutuda deneme ve seyahat boy ürünlerin gönderilmesi" uygulaması bizde de başladı. O günden beri de özellikle bloglarda "...box", "....kutu" yorumları aldı başını yürüdü! Hatta fazla yürüdü sanki ama neyse :D

Bu kutulardan beğenilere, kişisel tercihlere, cilt tipine uygun, kaliteli ürünler gönderenler, iletişime önem verenler hemen öne çıktı. Bunlara önem vermeden 20 yaşındaki üyeye kırışık azaltıcı krem gönderenler, saçı boyasız üyenin kutusunu boya koruyucu saç ürünleriyle, beyaz tenli üyenin kutusunu koyu renk ürünlerle dolduranlar, ama bence en çok da "vazgeçtik fiyatı artırıyoruz" diyenler hooop gözden düştüler...


Kutuların en çekici yanı sürpriz faktörü bence! Gönderim tarihine kadar içinden ne çıkacağını bilmemek, kargocu kutuyu uzatırken heyecanla kapağın açılacağı anı beklemek :)

İlk başlardaki "şu kutu da var, bu kutu da var, aa bak bu da yeni çıkmış" derken başım döndü ve biraz zaman geçmesini, uygulamaların oturmasını beklemeye karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım :) Bir de ilk anda pek düşünmesem de "Benim için bu uygulama uygun mu?" diye düşünmeye başladım.

Genel olarak fiyatlar 19 tl ve bazı kutulara baktığımda "Evet bu fiyata fazlasıyla değer" diyorum. Ama her ay 19 tl'ye küçük sürpriz ürünler mi isterim yoksa seçeceğim tek bir ürünü alıp doya doya kullanmak mı? Mağazalardaki stand görevlileri problem çıkartmayı bırakırsa benim tercihim kesinlikle 2. seçenek!

Gelelim geçen hafta elime ulaşan kutuya! Evet ben de burada bir kutu göstereceğim, hala kararsız-kutusuz olanlar varsa diye :))

Aşağıdaki fotoğraflar Luxybox'a ait. Genel olarak açıklamak gerekirse pembe, tatlı bir kutuda geliyor. İçinden daha kapağı açarken hoş bir koku almaya başlıyorsunuz ve pembe kağıda sarılmış, incilerle süslenmiş paket karşımıza çıkıyor. Bu kutu blog yazarlarına giden standart kutu olduğu için yaş-cilt v.b. özelliklere göre düzenlenmiş değil. Üye olanlar için bu özelliklere göre düzenleme yapılacaktır diye tahmin ediyorum. Üyelik adresi http://www.luxybox.com/ şeklinde. Gerisini fotoğraflar göstersin :)





 


 



 

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?