Cuma akşamı Lost'un yayınlanan son bölümünü (Accross the Sea, Season 6 episode 15 diye arayabilirsiniz) seyretmiş olduk. Peki jetonlar tıngır mıngır düştü mü? Bende hafif kıpırdanmalar dışında düşen bir jeton yok hala...
Bari sözlükte ne yorumlar yazılmış bir okuyayım dedim. Şu prancaise in şu yorumu paylaşmasam olmazdı, karnım acıdı-gözümden yaş geldi pazar filesine gülmekten:))
"herşey deli karıların uydurmasıymış meğer, bunca zaman deli saçmalarıyla oyalanmışız. önce fransız rousseau vardı, deli, kızım da kızım diye inletmişti ortalığı, sonra claire çıktı, delirmiş, oğlum da oğlum diye. iki deli yetmez gibi bi de bunların ataları varmış deli. kadın 40 yıl kafasında aynı saç modeline taktığı pazar filesiyle gezdi. bacaklarına epilasyon yapacağına önce bi saçını başını topla dimi, bitli karı.
jacob ile mib'e gelince anne sütü ile beslenemediklerinden ikisinde de zeka geriliği var, neyseki mib üç harflilere karıştı da akıllandı biraz, ama jacob nerdeeee. kazık kadar adam oldu hala anasının dizinin dibinde. zaten başından beri bi mallık, bi küçük emrahlık vardı onda. yok jacob melekmiş, mib de şeytan, yok ole bişi. mib aklın ve bilimin yolunu seçmiş bu uğurda tahta çarkla elektromanyetik zımbırtılara yön verme keşiflerine girmiştir. jacob ise kıskançlık krizlerinin kurbanı olmuştur. kendini koruyamayan adam bi de adayı mı koruyacak. ıhhhhh jacobtan bi halt olmaz..."
