keçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
keçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık, 2010

Topuzuma Renk Gelsin!

Okula giderken yaptığım saçlar konusunda pek de yaratıcı olduğum söylenemez, bunda sabah uykusunu çoook sevmemin de etkisi büyük tabii =))

3 ana saç şeklim var ama en sık kullandığım saç, bildiğimiz topuz... Diğerleri ise yarım toplanmış ya da (üşenmeyip akşam yatarken saçlarımı sarmışsam) tamamen açık bırakılmış su dalgaları. Sık kullandığım topuza arada bir değişiklik katmak için üst tarafında balıksırtı örgü ekliyorum bazen ama daha değişik birşeyler yapmak istiyordum.


Geçen gün çocuklarla Veda adlı filmi izlerken Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın gençken topuz yaptığı saçına taktığı bir aksesuar dikkatimi çekti. O topuzun alt tarafına yapmıştı ve metal bir taraktı. Bense düğünümüzdeki saçımda da olduğu gibi topuzun yan tarafına takılacak ve daha spor tarzda birşey istiyordum. Tv izlerken bu çıktı:


Eh, bu da kendime ikinci yılbaşı hediyem olsun =)) İlk hediyem için buraya, hedefteki üçüncü kocaman hediye için ise buraya bakabilirsiniz =))

Topuzuma Renk Gelsin!

Okula giderken yaptığım saçlar konusunda pek de yaratıcı olduğum söylenemez, bunda sabah uykusunu çoook sevmemin de etkisi büyük tabii =))

3 ana saç şeklim var ama en sık kullandığım saç, bildiğimiz topuz... Diğerleri ise yarım toplanmış ya da (üşenmeyip akşam yatarken saçlarımı sarmışsam) tamamen açık bırakılmış su dalgaları. Sık kullandığım topuza arada bir değişiklik katmak için üst tarafında balıksırtı örgü ekliyorum bazen ama daha değişik birşeyler yapmak istiyordum.


Geçen gün çocuklarla Veda adlı filmi izlerken Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın gençken topuz yaptığı saçına taktığı bir aksesuar dikkatimi çekti. O topuzun alt tarafına yapmıştı ve metal bir taraktı. Bense düğünümüzdeki saçımda da olduğu gibi topuzun yan tarafına takılacak ve daha spor tarzda birşey istiyordum. Tv izlerken bu çıktı:


Eh, bu da kendime ikinci yılbaşı hediyem olsun =)) İlk hediyem için buraya, hedefteki üçüncü kocaman hediye için ise buraya bakabilirsiniz =))

19 Aralık, 2010

Kendime Yeni Yıl Hediyesi



Yılbaşı için hazırlıklar bizim evde de başladı! Bu yıl maalesef bu uzak şehirde, evimizde, iki kişilik küçücük bir çekirdek aile olarak gireceğiz 2011'e.

Okulda sürekli beyaz önlük giyiyorum, yılbaşı şerefine konuya uygun bir broş yapayım kendime ve beyaz önlüğümü renklendireyim istedim. Dünyanın "poinsettia" bizimse Atatürk Çiçeği" değimiz yılbaşı çiçeğinin broşunu yapmaya karar verdim.

Broşum hazır, yarın beyaz önlüğümün yakasına takılmayı bekliyor =) Kendime ilk yeni iyıl hediyesini vermiş oldum böylece. Siz de başkalarına hediye aramaktan kendinize hediye vermeyi unutanlardan olmayın ;)

Kendime Yeni Yıl Hediyesi


Yılbaşı için hazırlıklar bizim evde de başladı! Bu yıl maalesef bu uzak şehirde, evimizde, iki kişilik küçücük bir çekirdek aile olarak gireceğiz 2011'e.



Okulda sürekli beyaz önlük giyiyorum, yılbaşı şerefine konuya uygun bir broş yapayım kendime ve beyaz önlüğümü renklendireyim istedim. Dünyanın "poinsettia" bizimse Atatürk Çiçeği" değimiz yılbaşı çiçeğinin broşunu yapmaya karar verdim.


Broşum hazır, yarın beyaz önlüğümün yakasına takılmayı bekliyor =) Kendime ilk yeni iyıl hediyesini vermiş oldum böylece. Siz de başkalarına hediye aramaktan kendinize hediye vermeyi unutanlardan olmayın ;)

09 Ekim, 2010

Keçe Pabuçlar

Yaklaşık bir ay sonra küçük dayımın ilk bebeği ve benim 4. kuzenim dünyaya gelecek. Diğer kuzenlerimde hep çok küçük olduğum için onları sevmekle yetinmiştim. Eh, artık evim keçeler ve aklınıza gelecek her türlü malzemeyle dolu olduğuna göre bu defa ben de bebek için yapılan hazırlıklara katkıda bulunayım dedim:)

İsmi henüz belli olmadığı için kafamdaki birçok fikri bir kenara bırakıp keçeden ayakkabıcıklar dikmeye çalıştım. Başta üzerlerindeki şekiller olmak üzere yapıştırılmamış bölümleri var ama bitirmeyi bekleyemeden fotoğrafladım bile!




Keçe Pabuçlar

Yaklaşık bir ay sonra küçük dayımın ilk bebeği ve benim 4. kuzenim dünyaya gelecek. Diğer kuzenlerimde hep çok küçük olduğum için onları sevmekle yetinmiştim. Eh, artık evim keçeler ve aklınıza gelecek her türlü malzemeyle dolu olduğuna göre bu defa ben de bebek için yapılan hazırlıklara katkıda bulunayım dedim:)

İsmi henüz belli olmadığı için kafamdaki birçok fikri bir kenara bırakıp keçeden ayakkabıcıklar dikmeye çalıştım. Başta üzerlerindeki şekiller olmak üzere yapıştırılmamış bölümleri var ama bitirmeyi bekleyemeden fotoğrafladım bile!




18 Haziran, 2010

Babişkoma Hediye Yaptım!

Bu yıl da yine bir "Ne hediye alsak ki?" karmaşası yaşadık ve iki babaya da eşimle takım birer tişört alıp ennnn kolay yoldan bu krizi atlatmış olduk. Ama babama azıcık ayrıcalık tanıyıp uzun zamandır aklımda olan çerçeveyi de yaptım ve pakete ekledim.

Genelde kız çocukları anneye benzer gibi bir kanı var ama ben babamın bıyıksız hali gibiyim:)) Şaka bir yana babamı gören hemen kızı olduğumu anlayabilir, o kadar benziyoruz. Bu benzerlik nedeniyle de yanak yanağa bir fotoğraf çekinip objektife aynı şekilde gülerek bu benzerliği kanıtlamaya çalışmıştık. Ben de o fotoğrafı bastırarak bu çerçeveye yerleştirip gönderdim.



Çerçeve IKEA da satılan ahşap çerçevelerden. Onu beyaza boyayıp bilgisayardan çıktı aldığım yazıyı transfer tutkalıyla yapıştırdım. Bıyık, prenses tacı ve kalpler de keçe. Kalpler gece 12den sonra yapıldığından mıdır yoksa kağıda kalp çizerken de mutlaka yamuk çizdiğimden midir bilmiyorum ama maalesef pek de muntazam olmadı... Gördüğünüz fotoğraf da yine gece karanlığında çekildi ve ertesi sabah yola çıktı:)

Ne de olsa babişkom o benim (çocuklukta babişko deyince öyle kalıyor:)), beğenir beğenir!!

Babişkoma Hediye Yaptım!

Bu yıl da yine bir "Ne hediye alsak ki?" karmaşası yaşadık ve iki babaya da eşimle takım birer tişört alıp ennnn kolay yoldan bu krizi atlatmış olduk. Ama babama azıcık ayrıcalık tanıyıp uzun zamandır aklımda olan çerçeveyi de yaptım ve pakete ekledim.

Genelde kız çocukları anneye benzer gibi bir kanı var ama ben babamın bıyıksız hali gibiyim:)) Şaka bir yana babamı gören hemen kızı olduğumu anlayabilir, o kadar benziyoruz. Bu benzerlik nedeniyle de yanak yanağa bir fotoğraf çekinip objektife aynı şekilde gülerek bu benzerliği kanıtlamaya çalışmıştık. Ben de o fotoğrafı bastırarak bu çerçeveye yerleştirip gönderdim.



Çerçeve IKEA da satılan ahşap çerçevelerden. Onu beyaza boyayıp bilgisayardan çıktı aldığım yazıyı transfer tutkalıyla yapıştırdım. Bıyık, prenses tacı ve kalpler de keçe. Kalpler gece 12den sonra yapıldığından mıdır yoksa kağıda kalp çizerken de mutlaka yamuk çizdiğimden midir bilmiyorum ama maalesef pek de muntazam olmadı... Gördüğünüz fotoğraf da yine gece karanlığında çekildi ve ertesi sabah yola çıktı:)

Ne de olsa babişkom o benim (çocuklukta babişko deyince öyle kalıyor:)), beğenir beğenir!!

15 Mayıs, 2010

Denizci Broş Kolye

Tembelim tembelim diye eziyorum kendimi ama eşimi yolcu etmek için erken kalkınca onun arkasından sabah sabah aldım elime iğne ipliği!


Biraz yazın modası denizci temasına uygun birşeyler yapayım dedim. Ortaya bu hem tek başına broş olarak hem de broş-kolye şeklinde kullanılabilen şey çıktı. Pasajıma ekledim bile:)

Denizci Broş Kolye

Tembelim tembelim diye eziyorum kendimi ama eşimi yolcu etmek için erken kalkınca onun arkasından sabah sabah aldım elime iğne ipliği!


Biraz yazın modası denizci temasına uygun birşeyler yapayım dedim. Ortaya bu hem tek başına broş olarak hem de broş-kolye şeklinde kullanılabilen şey çıktı. Pasajıma ekledim bile:)

12 Mayıs, 2010

Biraz Piknik, Biraz Yıldönümü, Biraz Hediye...

Birkaç gündür kendimizi şımartmakla meşgulüz. Pazar sabahı Migros'taki 1 alana 1 bedava kampanyasından yararlanarak şımarmaya başladım, hatta kendimi biraz fazla şımartmış da olabilirim:) Neutrogena sayemde satışları patlattı bu sene:P


Öncelikle fırsat bulup da ekleyemediğim kitap çantasını anlatayım. Eşimin annesine anneler günü hediyesi olarak okuduğu kitapları çantasına koyduğunda zarar görmesinler diye bir kitap çantası yapmıştım. Okuduğu kitapta kırışıklık oluşmasın, bir şey bulaşmasın diye günlük çantasına koyarken huzursuz oluyordu, ben de aynı sorunu yaşıyorum zaten. Bu kitap çantası fikri hoşuma gitti, değişik modellerini yapmayı planlıyorum :)

Anneler günü diye bu haftaki brunch bahçeye, yeşilliklere hazırlanmıştı. Askeri alan olduğu için çekim yapamadım ama sarmalı dolmalı bir kahvaltı, üstelik de yeşillikte olunca insanın içini (ve iştahını) açıyor.


Eh, güneşi gördük ya resimde gördüğünüz yere gidip attık sandalyelerimizi. 


Derenin şırıltısında bol oksijen alarak Küçük Arı adlı kitabı okumaya başladım. Bakalım gerçekten de Uçurtma Avcısı kadar güzel mi?



Sizin şehirlerinizde de çiçekler ancak asfaltları birbirinden ayırmak ya da kenarlarını süslemek için mi var? Ya da beton balkonlarımızı bahçeye benzetmek için? Şu güzellikleri görünce insana o çiçekler vazodaki plastikler gibi gelmiyor mu?


Ne güzel bir mavi değil mi:)



Üzerine de o dereden tutulan alabalıkları tereyağında pişirip yedik:) Sonra da keyif çayı! Hatırladıkça gevşiyorum:))

Çiçek-böcek-piknik derken pazartesi yani 10 Mayısta tanışma yıldönümümüzü kutladık. Normalde insanlar yaşgünü, evlenme yıldönümü kutlar ama biz nedense o günleri fazla ciddiye almayıp hep 10 mayısı önemsedik, hatta alyanslarımızda da evlilik ya da nişan tarihimiz değil tanışma tarihimiz var:)

İşte böyleee... Daha anlatacaklarım var ama onlar da bir dahaki yazıya artık:)

Biraz Piknik, Biraz Yıldönümü, Biraz Hediye...

Birkaç gündür kendimizi şımartmakla meşgulüz. Pazar sabahı Migros'taki 1 alana 1 bedava kampanyasından yararlanarak şımarmaya başladım, hatta kendimi biraz fazla şımartmış da olabilirim:) Neutrogena sayemde satışları patlattı bu sene:P


Öncelikle fırsat bulup da ekleyemediğim kitap çantasını anlatayım. Eşimin annesine anneler günü hediyesi olarak okuduğu kitapları çantasına koyduğunda zarar görmesinler diye bir kitap çantası yapmıştım. Okuduğu kitapta kırışıklık oluşmasın, bir şey bulaşmasın diye günlük çantasına koyarken huzursuz oluyordu, ben de aynı sorunu yaşıyorum zaten. Bu kitap çantası fikri hoşuma gitti, değişik modellerini yapmayı planlıyorum :)

Anneler günü diye bu haftaki brunch bahçeye, yeşilliklere hazırlanmıştı. Askeri alan olduğu için çekim yapamadım ama sarmalı dolmalı bir kahvaltı, üstelik de yeşillikte olunca insanın içini (ve iştahını) açıyor.


Eh, güneşi gördük ya resimde gördüğünüz yere gidip attık sandalyelerimizi. 


Derenin şırıltısında bol oksijen alarak Küçük Arı adlı kitabı okumaya başladım. Bakalım gerçekten de Uçurtma Avcısı kadar güzel mi?



Sizin şehirlerinizde de çiçekler ancak asfaltları birbirinden ayırmak ya da kenarlarını süslemek için mi var? Ya da beton balkonlarımızı bahçeye benzetmek için? Şu güzellikleri görünce insana o çiçekler vazodaki plastikler gibi gelmiyor mu?


Ne güzel bir mavi değil mi:)



Üzerine de o dereden tutulan alabalıkları tereyağında pişirip yedik:) Sonra da keyif çayı! Hatırladıkça gevşiyorum:))

Çiçek-böcek-piknik derken pazartesi yani 10 Mayısta tanışma yıldönümümüzü kutladık. Normalde insanlar yaşgünü, evlenme yıldönümü kutlar ama biz nedense o günleri fazla ciddiye almayıp hep 10 mayısı önemsedik, hatta alyanslarımızda da evlilik ya da nişan tarihimiz değil tanışma tarihimiz var:)

İşte böyleee... Daha anlatacaklarım var ama onlar da bir dahaki yazıya artık:)

10 Mart, 2010

Kocacığıma Telefon Kılıfı

Her fırsatta kendini doğaya, dağa, tırmanışa atan kocacığıma böyle bir telefon kılıfı yaptım:


Bu iki fotoğrafı arka arkaya çektim, ama flaşlı-flaşsız çekim ve photoshop ile oynarken yaptığım yanlışlıklar nedeniyle bence ikisinde kılıf farklı görünüyor. Eh, blog benim blogum, çok benzer de olsa iki fotoğrafı birden koyayım dedim, bir ayrıcalık yaptım kendime:))

Kocacığıma Telefon Kılıfı

Her fırsatta kendini doğaya, dağa, tırmanışa atan kocacığıma böyle bir telefon kılıfı yaptım:


Bu iki fotoğrafı arka arkaya çektim, ama flaşlı-flaşsız çekim ve photoshop ile oynarken yaptığım yanlışlıklar nedeniyle bence ikisinde kılıf farklı görünüyor. Eh, blog benim blogum, çok benzer de olsa iki fotoğrafı birden koyayım dedim, bir ayrıcalık yaptım kendime:))

21 Şubat, 2010

Bu da Benim Kibrit Kutum:)


Bu hafta sonu blogumu kibrit kutularımıza ayırmış oldum. Önceki yazımda Jeliboncuk'un bana gönderdiği kibrit kutusunu yayınlamıştım, şimdi de sıra benim yaptığım kibrit kutusunda:) Kutuyu görenler baharı ne kadar özlediğimi, güneşli ılık günleri nasıl heyecanla beklediğimi fark edecektir...

 
 Bu iki resimde de kutu Jeliboncuk'un masasında:) Kibritleri içine koyduğumuz parçayı önce yeşil keçeyle kapladım ama keçe kalın bir madde olduğu için kutunun içine sığmıyordu, sığsa da geri çıkartmak zor oluyordu. O yüzden pek içime sinmese de üst tarafındaki şekilde yapmaktan başka bir fikir gelmedi aklıma...

Bu da Benim Kibrit Kutum:)


Bu hafta sonu blogumu kibrit kutularımıza ayırmış oldum. Önceki yazımda Jeliboncuk'un bana gönderdiği kibrit kutusunu yayınlamıştım, şimdi de sıra benim yaptığım kibrit kutusunda:) Kutuyu görenler baharı ne kadar özlediğimi, güneşli ılık günleri nasıl heyecanla beklediğimi fark edecektir...

 
 Bu iki resimde de kutu Jeliboncuk'un masasında:) Kibritleri içine koyduğumuz parçayı önce yeşil keçeyle kapladım ama keçe kalın bir madde olduğu için kutunun içine sığmıyordu, sığsa da geri çıkartmak zor oluyordu. O yüzden pek içime sinmese de üst tarafındaki şekilde yapmaktan başka bir fikir gelmedi aklıma...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?