Gel Artık Kollarıma Gül Döktüm Yollarına

Bu nostaljik Tarkan şarkısı benden kime mi gidiyor? İşte bu Nokia 5800' a :)

Her ne kadar şimdiye kadar telefonumu sadece mesaj göndermek ve konuşmak için kullandığımdan basit telefonları tercih ettiysem de son zamanlarda sık sık "Offf şu telefondan internete girebilsem işim çok kolaylaşacaktı" demeye başlamıştım... Buna bir de babamın "özledim ama, sen neden 3g kullanmıyorsun hala" demeleri eklenince telefon modellerine bakmaya başladım...

Tamam, alacağım telefonda başta wi-fi olmak üzere birkaç özelliğin mutlaka bulunmasını istiyorum, dokunmatik olması konusunda tereddütüm olsa da dokunmatik ekranlar ilgimi çekiyor. Amaaaa bu bir i-phone alıp bir maaşımdan fazlasını telefona yatırmak istediğim anlamına gelmiyor:)) 

Sonunda istediğim özelliklerde, fiyat aralığında olan, elime aldığımda sevdiğim nokia 5800'da karar kıldım. Sıra geldi renklere... Siyah rengi ortalıkta görünmüyor, herkes en çok onu beğenmiş galiba:) Ama benim kırmızıya da itirazım yok zaten! Diğer seçenek de maviydi ama kırmızıyı hayatımdan yıllarca zuak tuttuktan sonra bu renge bir ayrıcalık tanıdım :)

Son olarak, nereden alacağıma karar vermek kaldı... Hepsiburada'dan almaya cesaret edemedim... En az riskli alış Teknosa'dan olacaktı (ki Teknosa hakkındaki düşüncelerim de pek güvenli değil ama...) Ama ellerinde 5800 kalmamış tabii ki! Her zamanki şansım... Hatta 5800 istiyorum dediğim anda arkadman bir kadın çıkıp "Ben de! Ben de!" dedi, birlikte sipariş verdik:)) Eğer Teknosa bize bir kazık atmazsa en geç cumartesi telefonlarımıza kavuşmuş olacağız.

O yüzden, hepbirlikte : "Gel artık kollarımaaaa gül döktüm yollarınaaaaa gel gündüzleee gece olalım dırı nırı gel gökyüzünde yıldız olalım..."

Gel Artık Kollarıma Gül Döktüm Yollarına

Bu nostaljik Tarkan şarkısı benden kime mi gidiyor? İşte bu Nokia 5800' a :)

Her ne kadar şimdiye kadar telefonumu sadece mesaj göndermek ve konuşmak için kullandığımdan basit telefonları tercih ettiysem de son zamanlarda sık sık "Offf şu telefondan internete girebilsem işim çok kolaylaşacaktı" demeye başlamıştım... Buna bir de babamın "özledim ama, sen neden 3g kullanmıyorsun hala" demeleri eklenince telefon modellerine bakmaya başladım...

Tamam, alacağım telefonda başta wi-fi olmak üzere birkaç özelliğin mutlaka bulunmasını istiyorum, dokunmatik olması konusunda tereddütüm olsa da dokunmatik ekranlar ilgimi çekiyor. Amaaaa bu bir i-phone alıp bir maaşımdan fazlasını telefona yatırmak istediğim anlamına gelmiyor:)) 

Sonunda istediğim özelliklerde, fiyat aralığında olan, elime aldığımda sevdiğim nokia 5800'da karar kıldım. Sıra geldi renklere... Siyah rengi ortalıkta görünmüyor, herkes en çok onu beğenmiş galiba:) Ama benim kırmızıya da itirazım yok zaten! Diğer seçenek de maviydi ama kırmızıyı hayatımdan yıllarca zuak tuttuktan sonra bu renge bir ayrıcalık tanıdım :)

Son olarak, nereden alacağıma karar vermek kaldı... Hepsiburada'dan almaya cesaret edemedim... En az riskli alış Teknosa'dan olacaktı (ki Teknosa hakkındaki düşüncelerim de pek güvenli değil ama...) Ama ellerinde 5800 kalmamış tabii ki! Her zamanki şansım... Hatta 5800 istiyorum dediğim anda arkadman bir kadın çıkıp "Ben de! Ben de!" dedi, birlikte sipariş verdik:)) Eğer Teknosa bize bir kazık atmazsa en geç cumartesi telefonlarımıza kavuşmuş olacağız.

O yüzden, hepbirlikte : "Gel artık kollarımaaaa gül döktüm yollarınaaaaa gel gündüzleee gece olalım dırı nırı gel gökyüzünde yıldız olalım..."

Spor Tutkusu

Yaklaşık 1,5 aydır haftanın en az 2 günü koşuyorum. Kilo vermiş değilim ama yediğim çikolata miktarı göz önüne alınırsa kilo almamamamın tek nedeni bu koşular.. İnşallah çikolataları hayatımdan uzak tutmaya başlayıp depolanmış çikolatalarımı da çook uzaklara yollayabilirm önümüzdeki günlerde:)

Siz hala spor yapmaya başlayamadıysanız, ayaklarınız spor deyince geri geri gidiyorsa belki bunlar sizi motive edebilir:)

Spora zaman ayıramasanız bile günde 10.000 adım sınırını geçmek gerekiyormuş... Benim adımölçerim sağlıklı çalışan bir alet değil o yüzden ben de yenisini almak istiyorum...

Devamı için tık tık