04 Ekim, 2010

Dünya Hayvanlar Günü


 Bugün 4 Ekim, yani "Dünya Hayvanlar Günü". Bir gün içerisinde tüm kötü muamele gören, sevgisiz ve ilgisiz kalan, sokaklara atılan hayvanları kurtarmak mümkün değil belki. Yine de farkında olmayanların onları görmesini, ne durumda olduklarını bilmesini sağlasa ve herkesi olmasa da birkaç kişiyi bile harekete geçirse bile bu günün var olmasına değer.



Dünya Hayvanlar Günü için Migros tüm mamalarda ve kedi-köpek eşyaları %50 indirimli. Bu fırsattan yararlanıp gayet ucuz fiyatlara kedi köpek mamaları alıp barınaklara mali durumunuzu sarsmadan yardımda bulunabilir ya da ara sıra kapınızın önüne bırakabilirsiniz. Eğer onunla da uğraşamam diyorsanız bitmiş yoğurt kabınızı atmadan içine su koyup bir kenara bırakın. Çöpe atacağınız ekmekleri ıslatın ya da tavuk yedikten sonra çıkan kemikleri-derileri çöpün yanına bırakın. Özellikle havaların soğumaya başladığı bu günlerde onların da yağmurda ıslandığını, üşüdüğünü, yiyecek bulamadıklarında aç kaldıklarını hatırlayın.


Unutmayın, evinizde hayvan beslemek istemiyor olmanız onları sokaklara ve kaderlerine terk etmenizi gerektirmiyor. Onlar da bizim gibi bir can taşıyor, seviniyor, seviyor, üzülüyor, ağlıyor, rüya görüyor, acı çekiyor...

Dünya Hayvanlar Günü


 Bugün 4 Ekim, yani "Dünya Hayvanlar Günü". Bir gün içerisinde tüm kötü muamele gören, sevgisiz ve ilgisiz kalan, sokaklara atılan hayvanları kurtarmak mümkün değil belki. Yine de farkında olmayanların onları görmesini, ne durumda olduklarını bilmesini sağlasa ve herkesi olmasa da birkaç kişiyi bile harekete geçirse bile bu günün var olmasına değer.



Dünya Hayvanlar Günü için Migros tüm mamalarda ve kedi-köpek eşyaları %50 indirimli. Bu fırsattan yararlanıp gayet ucuz fiyatlara kedi köpek mamaları alıp barınaklara mali durumunuzu sarsmadan yardımda bulunabilir ya da ara sıra kapınızın önüne bırakabilirsiniz. Eğer onunla da uğraşamam diyorsanız bitmiş yoğurt kabınızı atmadan içine su koyup bir kenara bırakın. Çöpe atacağınız ekmekleri ıslatın ya da tavuk yedikten sonra çıkan kemikleri-derileri çöpün yanına bırakın. Özellikle havaların soğumaya başladığı bu günlerde onların da yağmurda ıslandığını, üşüdüğünü, yiyecek bulamadıklarında aç kaldıklarını hatırlayın.


Unutmayın, evinizde hayvan beslemek istemiyor olmanız onları sokaklara ve kaderlerine terk etmenizi gerektirmiyor. Onlar da bizim gibi bir can taşıyor, seviniyor, seviyor, üzülüyor, ağlıyor, rüya görüyor, acı çekiyor...

03 Ekim, 2010

İşte Benim Kitaplığım

Serrose'nin kitaplığını görünce hemen üzerime alınıp kitaplığımı fotoğrafladım :) Projeyi başlatan Ceren'e teşekkürler:) Kitaplıklarımızın bulunduğu odalar yağmur bulutları nedeniyle iyice karanlıklaşmıştı, o yüzden hızla çekilen fotoğraflarım da karanlık çıktı...


IKEA'dan aldığımız bu Billy kitaplığı eşim monte etmişti, o yüzden de 2 raf ters dönük :)) 


Bu gördüğünüz aslında eşimin kitapları ve dergilerle dolu bir kitaplık, bu raf da benim ufaklık kitaplarım ve birkaç Adobe eğitim kitabı tarafından işgal edilmiş durumda.


Alt tarafı kapaklı bir dolap olan kitaplığımız. Bir kitaplığım da annemlerin evinde kaldı ama en kısa zamanda onları da getirmek istiyorum. Harry Potterlarım benimle aynı evde kalmalı;)


En son Elif Şafak'ın Araf'ını okudum, şimdiyse Bosna'yı gördükten sonra okumaya can attığım Drina Köprüsü'nü okuyorum. Çevirisi çok fena olduğu ve bazı bölümleri(bir adamın kazığa nasıl geçirildiği gibi)  okumakta çok zorlandığım için çok yavaş ilerliyorum maalesef...


Eşim bu sabah Yalınayak'ı bitirmiş (ben uyurken:)) Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası'na başlamış.


Bu da kitaplığımdaki en merak ettiğim kitap. "New York Times Bestseller" yazısı kitaba önyargılı yaklaşmama neden olsa da konusunu okuyunca aldım hemen. yazar yurtdışı muhabiri ve herkesin akın akın mutluluğu ya da huzuru bulmak için gittiği ülkelerin gerçek yüzünü ve mutluluğun hangi ülkelerde olabileceğini anlatıyor.

Eveeet, herkes makinesini kapsın kitaplığını fotoğraflasın bakalım:) 

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?