Pazartesi ve salı benim için gerçekten de kötü geçti... Kafamı dağıtmak için bir çok şey denedim, başardım da sayılır. Yine de üzerimde bir ağırlık, sürekli bir uyuma isteği gibi mutsuzluk ve huzursuzluk izleri kaldı...
Bunlar olurken Ceren Hanımdan gelen mail aklımı çeldi... Misk Nail Spa'yı daha önce Vogue'un mayıs ve haziran sayılarında görmüştüm. Geçtiğimiz hafta ise Mia Posta'da bahsedilmiş ama ben "Tatile gideceğizzzz!" zıplamalarım arasında gözden kaçırmışım...
Resimler bile gevşetti beni, üzerine bir de Mia Posta'daki:
"Ortam piripak ve modernize edilmiş bir eski zaman salonu gibi; Doris Day şarkıları haricinde sessiz ve tabii ki mis kokulu." Kalbimden vurdu bu...
"Yanında biri Orman Meyveleri Manikürü'nü yaptırıyorsa yaşadın. Bir kimyagerin özel olarak hazırladığı böğürtlen tanecikli peeling'in kokusu nefis." Yummmm!
"Naneli Çikolata Manikürü de ayrı bir ritüel: Çikolata havyarı, taze naneler, ikram edilen çiçekli yasemin çayları insanda bir bayılma etkisi yaratıyor. Ayılıp bayılma değil de, Misk Nail Spa'ya bayılma etkisi..."
yazılarını okuyunca "Offf tutmayın beni, ihtiyacım var!" dedim!
Bir de çamaşır suyunu bir numaralı temizlik malzemesi olarak evin en önemli öğelerinden gören ben, törpülerin tek kullanımlık olduğunu üzerine de diğer aletlerin 134 derecede dezenfekte edildiğini okuyunca vakit bulduğum ilk İstanbul seyahatimde gitmeyi kafaya koydum.
Hayatta şımarmayı hak ettiğimiz kaç günün üzerini örtüp geçtik? Kendimize bir iyilik yapmayı hak ediyoruz;)
09 Haziran, 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 kişi üşenmeyip içini döktü:
Kesinlikle pozitif bakmaya devam canım söz mü :)
Kesinlikle pozitif bakmaya devam canım söz mü :)
Evdeki psikiyatrist de öyle diyor ama mum dibine ışık vermez derler ya:) Ama böyle patlamalar sonrasında sakinleştikten sonra bile üzerimde bir yorgunluk kalıyor. O yorgunluğu atmak için de kendimi yağlayıp ballamaya çalışıyorum böyle:))
Yorum Gönder