Son birkaç yıldır DiziMax ve Cnbc-e dizileri dışında hiçbir diziyi düzenli olarak izlemedim. Ne Ezel, ne Aşk-ı Memnu bir türlü her hafta aynı gün aynı saatte televizyon başına oturacak kadar ilgimi çekmedi...
Dün ise akşamüstü Kanal D'de Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı bir diziyle karşılaştım. Eski zamanlarda geçen filmleri de dizileri de sevdiğim için renkleriyle, kıyafetleriyle dikkatimi çekti. Hikaye de 1967'de geçiyor zaten.
Diziyi sonuna kadar izledim, sanırım sonraki bölümlerini de izlemeye devam edeceğim. İnternette Hatırla Sevgili'ye benzetenler olmuş ama bana üniversitedeyken yayınlanan Çemberimde Gül Oya'yı hatırlattı. Bir de doğrusunu isterseniz, hem içimi acıttı hem de gözlerim şişene kadar ağlattı (ama Yaprak Dökümü tarzında değil!)
Genel olarak konusunu öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
İşte Berrin rolündeki Yıldız Çağrı Atiksoy'un masum güzelliğini, başarılı oyuncu bücür Emir Berke Zincidi'yi ve yine "kim ki bu" dedirten oyunculuğuyla Aras Bulut İynemli'yi (Turkcell reklamlarında öğrenciye daire vermeyen emlakçıya "No villareale apartmente kombinitto" derken bile dikkat çekiciydi) görmeniz ve dizi hakkında genel bir fikriniz olması için dizinin fotoğrafları:
17 Eylül, 2010
Öyle Bir Geçer Zaman ki...
Son birkaç yıldır DiziMax ve Cnbc-e dizileri dışında hiçbir diziyi düzenli olarak izlemedim. Ne Ezel, ne Aşk-ı Memnu bir türlü her hafta aynı gün aynı saatte televizyon başına oturacak kadar ilgimi çekmedi...
Dün ise akşamüstü Kanal D'de Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı bir diziyle karşılaştım. Eski zamanlarda geçen filmleri de dizileri de sevdiğim için renkleriyle, kıyafetleriyle dikkatimi çekti. Hikaye de 1967'de geçiyor zaten.
Diziyi sonuna kadar izledim, sanırım sonraki bölümlerini de izlemeye devam edeceğim. İnternette Hatırla Sevgili'ye benzetenler olmuş ama bana üniversitedeyken yayınlanan Çemberimde Gül Oya'yı hatırlattı. Bir de doğrusunu isterseniz, hem içimi acıttı hem de gözlerim şişene kadar ağlattı (ama Yaprak Dökümü tarzında değil!)
Genel olarak konusunu öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
İşte Berrin rolündeki Yıldız Çağrı Atiksoy'un masum güzelliğini, başarılı oyuncu bücür Emir Berke Zincidi'yi ve yine "kim ki bu" dedirten oyunculuğuyla Aras Bulut İynemli'yi (Turkcell reklamlarında öğrenciye daire vermeyen emlakçıya "No villareale apartmente kombinitto" derken bile dikkat çekiciydi) görmeniz ve dizi hakkında genel bir fikriniz olması için dizinin fotoğrafları:
Dün ise akşamüstü Kanal D'de Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı bir diziyle karşılaştım. Eski zamanlarda geçen filmleri de dizileri de sevdiğim için renkleriyle, kıyafetleriyle dikkatimi çekti. Hikaye de 1967'de geçiyor zaten.
Diziyi sonuna kadar izledim, sanırım sonraki bölümlerini de izlemeye devam edeceğim. İnternette Hatırla Sevgili'ye benzetenler olmuş ama bana üniversitedeyken yayınlanan Çemberimde Gül Oya'yı hatırlattı. Bir de doğrusunu isterseniz, hem içimi acıttı hem de gözlerim şişene kadar ağlattı (ama Yaprak Dökümü tarzında değil!)
Genel olarak konusunu öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
İşte Berrin rolündeki Yıldız Çağrı Atiksoy'un masum güzelliğini, başarılı oyuncu bücür Emir Berke Zincidi'yi ve yine "kim ki bu" dedirten oyunculuğuyla Aras Bulut İynemli'yi (Turkcell reklamlarında öğrenciye daire vermeyen emlakçıya "No villareale apartmente kombinitto" derken bile dikkat çekiciydi) görmeniz ve dizi hakkında genel bir fikriniz olması için dizinin fotoğrafları:
16 Eylül, 2010
'Beşi Bir Yerde'm :))
Hatırlıyor musunuz bilmiyorum ama bundan birkaç yıl önce, kekik-mate-biberiye-yeşil çay-funda otundan oluşan zayıflama çayı karışımı çok meşhur olmuştu. Aktarlarda kapış kapış bu beş bitki satılmış, fiyatları da tabii ki tavan yapmıştı. Haberlerde bile günlerce "mucizevi zayıflama çayı" diye günlerce çıkmıştı.
Ne de olsa her kadının sürekli verilecek 300-500 gramı ya da 3-5 kilosu vardır, onu da en güzeli sporla terleyerek ya da aç kalarak değil böyle mucizelerle vermektir :)
Meşhur "Beşi bir yerde" karışımı da her kilo verdiren mucize gibi yenisi çıkınca ününü kaybetti gitti :) Yine de içindeki bitkilerin genel olarak metabolizmayı hızlandıran ve idrar söktüren etkileri olduğu bir gerçek.
Benim gibi böyle bitki çaylarını seven ama iş yerinde güzelce dememe imkanı olmayan ya da evde arada bir evdeyken üşenenler için sallama çaylar (tam tadı vermese de) güzel bir alternatif. Üstelik bu tür çayları karıştırma oranları da önemli ve bununla uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz.
Dün markette Doğadan'ın "Beşi Bir Yerde" çayını görünce hemen aldım. Acaba meşhur olduğu zaman çıkmıştı da ben mi fark etmemiştim diye düşündüm ama üretim tarihinin Ağustos 2010 olması ve web sitelerinde de görünmemesi yeni çıktığını düşündürdü.
Tadı bence güzel, bitki çayları-kokuları konusunda hassas olanları bile rahatsız edeceğini zannetmiyorum.
Zaten düzenli olarak spor yapmaya çalışıyorum ve hayatım yediklerime sürekli dikkat ederek geçiyor... 3-5 gün sporu bırakıp çikolataya dadansam hooop kilo alıyorum çünkü. Eh, ben çaba gösterirken bir çay da arkadan bana destek çıksa, azıcık yardımcı olsa hiç de fena olmaz değil mi;)
Ne de olsa her kadının sürekli verilecek 300-500 gramı ya da 3-5 kilosu vardır, onu da en güzeli sporla terleyerek ya da aç kalarak değil böyle mucizelerle vermektir :)
Meşhur "Beşi bir yerde" karışımı da her kilo verdiren mucize gibi yenisi çıkınca ününü kaybetti gitti :) Yine de içindeki bitkilerin genel olarak metabolizmayı hızlandıran ve idrar söktüren etkileri olduğu bir gerçek.
Benim gibi böyle bitki çaylarını seven ama iş yerinde güzelce dememe imkanı olmayan ya da evde arada bir evdeyken üşenenler için sallama çaylar (tam tadı vermese de) güzel bir alternatif. Üstelik bu tür çayları karıştırma oranları da önemli ve bununla uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz.
Dün markette Doğadan'ın "Beşi Bir Yerde" çayını görünce hemen aldım. Acaba meşhur olduğu zaman çıkmıştı da ben mi fark etmemiştim diye düşündüm ama üretim tarihinin Ağustos 2010 olması ve web sitelerinde de görünmemesi yeni çıktığını düşündürdü.
Tadı bence güzel, bitki çayları-kokuları konusunda hassas olanları bile rahatsız edeceğini zannetmiyorum.
Zaten düzenli olarak spor yapmaya çalışıyorum ve hayatım yediklerime sürekli dikkat ederek geçiyor... 3-5 gün sporu bırakıp çikolataya dadansam hooop kilo alıyorum çünkü. Eh, ben çaba gösterirken bir çay da arkadan bana destek çıksa, azıcık yardımcı olsa hiç de fena olmaz değil mi;)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)