Ben tek yıldız dalgıcım, eşim ise 3 yıldız. O yüzden Şarm'daki ilk günümüzde tüplü dalış yapmak için hemen bir tur ayarlamaya gittik. Eşim tur firmalarıyla konuşurken biz de hemen ön taraftaki denize girdik ve rüya görüyorum sandım! Aşağıdaki balıkların çoğu gözümün önünde salınıp duruyordu!
Neredeyse 30-40 santimlik derinlikten itibaren onlarca çeşit rengarenk balık ve rengarenk mercanların-sualtı bitkilerinin-süngerlerin arasında buldum kendimi. Renkler öyle güzeldi ve balıklar öyle çoktu ki hayatımın en büyüleyici anlarından birini yaşadığımı düşündüm... 1 metreden bile az bir derinlikte hayatımda gördüğüm en güzel manzarayı izledim...(Yazının sorundaki linke tıkladığınızda neler gördüğüm hakkında bir fikriniz olacak!)
Ertesi sabah dalış ekibiyle birlikte Tiran Adası'na doğru yola çıktık. Hırsızlık konusunda yaşadığımız korku nedeniyle makinemi yanıma alamadım ama önceki gün aldığımız kullanıp atılacak sualtı makinesi ile fotoğraf çektik. Fotoğraflarda renkler belli değil, onu da hayal gücünüze bırakıyorum =)
Yarısı siyah yarısı ise beyaz olan balıkları görünce "aaa beşiktaşlılar" dedim tabii ama sadece "gluk gluk guluuk" sesi çıktı =)
Üstteki fotoğrafın alt taraftaki balığı fark ettiniz mi?
İkinci gün ise Ras Muhammed Milli Parkı'na dalışa gittik. Burada dalınan derinlik ilk günden daha fazlaydı ve ek olarak bir mağara dalışı yapıldı.
Şarm el-Şeyh, deniz altı güzellikleri ile, bence insanın ölmeden önce mutlaka görmesi gereken bir yer. Eğer hala ikna olmadıysanız ya da anlattığım güzellikleri gerçek bir makine ile çekmiş birinin rengarenk fotoğraflarını görmek isterseniz tıklayın =)