23 Eylül, 2010

Yazdan Kalanlar - Dubrovnik

Dubrovnik'ten döneli yaklaşık 1 ay oldu ama ben muhteşem tembelliğimle Hırvatistan'da, Mostar'da ve Karadağ'da çektiğim fotoğrafları daha yeni ayıklamaya başlayabildim. Fotoğraflara kıyamama huyum da pek işimi kolaylaştırmıyor... Bloga koyacağım fotoğraf sayısı da azaltamadığım için önümüzdeki günlerde sizi bol bol tatil fotoğrafı içeren bir çok yazı bekliyor, haberiniz olsun! O yüzden az yazı bol fotoğraf deyip ilk fotoğraflarla başlıyorum:


Dubrovnik' e hoşgeldik! Havaalanından çıkışta bizi ilk getirdikleri yer. Ne kadar yeşillik olduğunu, "çarşaf gibi deniz" kavramımı değiştirdiğini söylememe gerek yok galiba. Bu arada su topu oynayanlarla tatil boyunca sık sık karşılaştık.




Bu daracık sokaklar tatil boyu her yerdeydi.


Uzaktan bakınca kapı havada asılı gibi görünüyor değil mi?




Yürürken bir baktık kırmızı bir deniz yıldızı bize bakıyor :)


Bu tonton teyzecik de pazar ayini için yan tarafımızdaki kiliseye gidiyordu.
 

Arkadaki surlarla çevrili old city manzarası bahane, her yerde fotoğraf alanlarını işgal eden sevimli çekikler şahane!

Azıcık su içeyim diye meydandaki çeşmeye gittim, bir baktım bu minik benden önce kapmış çeşmeyi!


Parlak taşlı Stari Grad ve iki çocuklu incecik bir anne (o simit gibi görünen bıngıldak değil aslında arkadaki kuleden bir karartı)



Hırvatistan'ın geneli katolik hristiyan. Bu din adamı ne anlatıyor duyamadık ama büyük bir kalabalık uzun süre dikkatle dinledi. Böylece bazı yerleri insanları dahil etmeden fotoğraflayabildik :)

Yazdan Kalanlar - Dubrovnik

Dubrovnik'ten döneli yaklaşık 1 ay oldu ama ben muhteşem tembelliğimle Hırvatistan'da, Mostar'da ve Karadağ'da çektiğim fotoğrafları daha yeni ayıklamaya başlayabildim. Fotoğraflara kıyamama huyum da pek işimi kolaylaştırmıyor... Bloga koyacağım fotoğraf sayısı da azaltamadığım için önümüzdeki günlerde sizi bol bol tatil fotoğrafı içeren bir çok yazı bekliyor, haberiniz olsun! O yüzden az yazı bol fotoğraf deyip ilk fotoğraflarla başlıyorum:


Dubrovnik' e hoşgeldik! Havaalanından çıkışta bizi ilk getirdikleri yer. Ne kadar yeşillik olduğunu, "çarşaf gibi deniz" kavramımı değiştirdiğini söylememe gerek yok galiba. Bu arada su topu oynayanlarla tatil boyunca sık sık karşılaştık.




Bu daracık sokaklar tatil boyu her yerdeydi.


Uzaktan bakınca kapı havada asılı gibi görünüyor değil mi?




Yürürken bir baktık kırmızı bir deniz yıldızı bize bakıyor :)


Bu tonton teyzecik de pazar ayini için yan tarafımızdaki kiliseye gidiyordu.
 

Arkadaki surlarla çevrili old city manzarası bahane, her yerde fotoğraf alanlarını işgal eden sevimli çekikler şahane!

Azıcık su içeyim diye meydandaki çeşmeye gittim, bir baktım bu minik benden önce kapmış çeşmeyi!


Parlak taşlı Stari Grad ve iki çocuklu incecik bir anne (o simit gibi görünen bıngıldak değil aslında arkadaki kuleden bir karartı)



Hırvatistan'ın geneli katolik hristiyan. Bu din adamı ne anlatıyor duyamadık ama büyük bir kalabalık uzun süre dikkatle dinledi. Böylece bazı yerleri insanları dahil etmeden fotoğraflayabildik :)

22 Eylül, 2010

Hep Çocuklara mı? Bu da Benim Oldu!




Su içme sorunu yaşayan biri olarak, bu termosu (bildiğiniz öğrenci matarası aslında!) çantamda hep bulunsun belki su içerim diye aldım. Yoksa üzerindeki kurbiklerden, mavi-yeşil uyumunu sevdiğimden falan değil yani:))

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Kim o?